ANKESOB BAŞKANI MEHMET YİĞİNER, ESNAF İŞİ'NİN KONUĞU OLDU

Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Yiğiner, Kanal Ankara’daki Esnaf İşi programına konuk oldu.

Kanal Ankara’dan Rümeysa Teksan’ın sorularını yanıtlayan Yiğiner, esnaflarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Esnafın sorunlarını ve beklentilerini dile getiren Yiğiner, Ankara’da İstanbul'dakine benzer bir taksi ihtiyacı bulunmadığını ve 50 kişinin altında eleman bulunduran küçük esnafa getirilen iş sağlığı ve güvenliği uzmanı çalıştırma zorunluluğuna karşı olduklarını söyledi. 

ESNAFA KORONAVİRÜS DESTEKLERİ SÜRÜYOR

Mehmet Yiğiner’in açıklamaları şöyle: 

Korona dönemi esnafı nasıl etkiledi?

Bir çok esnafın iş yeri kapandı, bu pandemi döneminde. İş yerleri yeni yeni açılan esnaflarımız oldu. Bu süreçte esnaf arkadaşlarımız ekonomik yönden bayağı bir sıkıntı yaşadı. Biz de Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği olarak, bütçemizin ve gücümüzün yettiği kadar esnaf arkadaşlarımıza maddi ve manevi yardımcı olduk. Pandemi döneminde bizim önceliğimiz, esnaflarımızın ve vatandaşlarımızın sağlığıydı. Koronavirüs ülkemizde etkili olmaya başladığı andan itibaren, öncelikle birebir vatandaşla irtibatlı olan iş yerlerimize; taksi, minibüs, otobüs, servis aracı, bakkallar, marketler gibi yerlere hem kolonya, dezenfektan ve maske temin ettik. Bizim birliğimize bağlı 111 tane meslek odamız var. Bunların tamamına dezenfekte cihazı gönderdik ki iş yerlerini kendileri dezenfekte edebilsinler. Bu faaliyetlerimiz de devam ediyor. 

"ESNAFLAR OLARAK YALNIZ KALDIK AMA EKONOMİK YÖNDEN YIPRANDIK"

Bu dönemde ilan edilen sokağa çıkma yasakları esnafı nasıl etkiledi? Bir de yasaklı sektörler ve kapatılan işletmeler bu süreçten nasıl etkilendi?

Olumsuz etkilendiler. İş yerleri kapandı, olanlar da az iş yaptı. %80’lere %90’lara varan iş kayıpları oldu. Bir çok taksi durağımız kapandı; mesela Gar Taksi, Havaalanı Taksi durağımız. Diğerleri de iş yapamadı, o dönemlerde insanlar sokağa çıkmadı. Bunun haricinde, düğün salonları yeni açıldı. Spor salonlarımız, berberler, kuaförler, kahvehaneler kapalıydı.  Bu süreçte ekonomik olarak bayağı bi yıprandı esnaf arkadaşlar. Elimizden geldiği kadar, ekonomik olarak gücümüzün yettiği kadar esnaf arkadaşlarımıza yardımcı olduk. Hükûmetimizin de belli bir miktar desteği oldu. Belediyelerimiz, Büyükşehir olsun diğer ilçe belediyelerimiz olsun bu dönemde esnafları bayağı bir desteklediler. Onlara da teşekkür ediyoruz. Esnaflar olarak yalnız kalmadık ama ekonomik yönden biraz zorlandık, yıprandık. 

ESNAFIN TALEBİ: BAĞ-KUR VE ASGARİ ÜCRET DESTEĞİ

Tam da bu destekler konusuna gelmişken; esnaf devletten beklediği desteği görebildi mi? Bundan sonrası için esnafın beklentisi ne? 

Bizim beklentimiz Bağ-Kur’larımızın karşılanması. Türkiye’de 2 milyon civarında esnaf ve sanatkar var. Ankara’da bu rakam; 104 bin iş yerimiz var bizim, tabi yanlarında çalışanlarla birlikte 300-350 bin kişi. Birliğimize kayıtlı olan bu 104 bin iş yerine en azından bir asgari ücret desteği olabilir. Bağ-Kur’lar devlet tarafından ödenebilir. Bunlar yapıldığı an esnaf iyi kötü bir şekilde ayakta kalır diye düşünüyoruz. Özellikle pandemi döneminde iş yapmayan sektörler var. Bunlara destek olunsa, zaten iş çözülür diye düşünüyorum. 

"DEVLETİN BİZE EKONOMİK DESTEK VERMESİ DAHA ÖNEMLİ"

Devlet işten çıkarmaları engelledi ve bazı işletmelere ücretsiz izin desteği sağladı. Esnaflar olarak siz bunun devamından mı yanasınız? Yoksa, ‘devlet bize eleman desteği versin; elemanın maaşını sigortasını ödesin’ mi dersiniz? Hangisi sizin için daha uygun bir seçenek olur? 

Devletin bize bu süreçte ekonomik destek vermesi daha önemli. Ama ücretsiz izin olayı da bir şekilde bizim işimiz geldi, esnafların işine geldi. Kısmi dönem çalışma ödeneğinden dolayı da ciddi anlamda rahatladı bir çok sektör. Eğer bize kişi başı belli bir ücret ödenirse, kayıtlı olan esnaflara, biz yanımızdakilere yardımcı oluruz. Ekmeğimizi paylaşırız. Ahilikte bir söz vardır, ‘kendin muhtaçken bile başkalarına verecek kadar cömert ol’ diye. 

KORONAVİRÜS ÖNCESİ EKONOMİK DURUM: İŞİN TUZU BİBERİ OLDU

Koronavirüs dönemi öncesinde de esnafın zor durumda olduğunu ve ekonominin çok da iyiye gitmediğine dair görüşler var. Sizce de böyle mi? Koronavirüs bu işin tuzu biberi mi oldu?

Dünyada ekonomik yönden bir daralma var, biz de bunu ülkemizde hissettik. Koronavirüs de bunun bir tuzu biberi oldu. İnşaat sektörü durma noktasına geldi, düğün salonları sıkıntı yaşadı, berberler ve kuaförler de yaşadı. Ulaşımda; taşımacılık yapan, yolcu taşımacılığı yapan sektör ciddi anlamda etkilendi. Bununla birlikte, mesela kahvehaneler hâlâ bununla ilgili ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Bir tek gıda sektörü revaçta gözüküyor. Kasaplarda, marketlerde, bakkallarda işler biraz daha iyi gibi gözüküyor. Covid-19’un bulaşını engellemek de çok önemli. Alınan tedbirleri yerinde buluyorum fakat, ekonomik olarak destekleri yeterli bulmuyorum. 

"2020 YILI BİTTİ DİYEBİLİRİZ"

ANKESOB Başkanı olarak siz; bu ekonomideki zorluğun, Koronavirüs münasebetiyle olan durgunluğun ne kadar daha sürmesini öngörüyorsunuz? Oradan bakınca nasıl bir çerçeve çizersiniz?

Biz bunu arkadaşlarımızla da değerlendiriyoruz; bana göre ‘2020 yılı’ bitti diyebiliriz. Yani 2020’de çok büyük beklentilerimizin olmaması lazım.  Bizler kendi kurumumuzda da dahil, iş yerlerimizde de dahil ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız. Buna göre harcama ve yatırımlarımızı yapacağız. Dolayısıyla bu yıl sonuna kadar birden düzelecek gibi gözükmüyor. Bu durgunluk, 2021’de bolluğa bereketliğe dönüşebilir.  Bu süreci çok da karamsar görmüyorum işin açığı. Bir de böyle değerlendirmek lazım, biz kolay pes eden bir toplum değiliz. Sağduyuyla, birlik beraberlikle bu durum aşılacaktır. Ama kısa dönemde de çok şey beklememek lazım, çünkü beklentimizin karşılığını alamayacağız. Gerçekçi yaklaşmak lazım. Bu Covid-19’un ilacı bulundu mu? Bulunmadı. İlaç bulunduktan sonra daha da rahat edebiliriz. Dolayısıyla bu süreç biraz daha devam edecek. Bu süreç birden geçmez. Hem ekonomik olarak hem psikolojimizi bu şekilde hazırlamamız lazım. Ruhsal anlamda da buna hazır olmamız lazım. 

NORMALLEŞME SÜRECİ ESNAFI NASIL ETKİLEDİ?

Normalleşme sürecine girdik, 1 Temmuz itibariyle de bu süreç hızlandı, pek çok sektör de açılmaya başladı. Bununla birlikte yeni yeni önlemler getirildi. Bu önlemler esnafı nasıl etkiler? Bundan sonrası için esnafı ne bekliyor?

Önlemleri zaten yapmamız lazım, bulaşı engellemek için. Önce sağlık, önce insanların sağlığı. Dolayısıyla bu tedbirlere de uymamız lazım bizim. Artışta bir hız yok, ve gerilemeye de başladı. Bu da bizim için sevindirici bir olay, hem ülkemiz hem esnaflarımız için. Ülke olarak az bir zararla bu işi atlatacağımızı düşünüyorum. Ama tabi tedbiri de elden bırakmamamız lazım. Esnaflar olarak zaten iş yerlerimizi sürekli dezenfekte ediyoruz. Toplu ulaşım araçları ve taksilerde, haftalık dezenfekte kartları var. Basit de olsa araçları dezenfekte edecek imkanları da sağladık. 

"ÇALIŞIP EVE EKMEK GÖTÜREMEYEN ESNAFLARIMIZ VAR"

Düğün sektörüyle ilgili bir kriz yaşanıyor. Düğünlerde oyun havalarının yasaklanması ve davetli kısıtlaması gibi kararlar alındı, böyle olunca insanlar da düğün yapmaktan vazgeçtiler. Kaporalarını alamadılar, bir kriz ortamı oluştu. Kafe ve restoranlarda belli masaların boş bırakılması gibi, ya da kuaförler berberler için belli şartlar getirildi. Bunlar esnafı nasıl etkiledi?

Olumsuz yönde etkiledi. Etkileyecek de. Yine dönüp dolaşıp geliyoruz, sağlık çok önemli. Aylardır iş yerlerini açamayan esnaflarımız oldu veyahut çalışıp da evine ekmek götüremeyen esnaflarımız oldu. Bunlar bir şekilde, birer asgari ücret bile olsa desteklense rahat nefes alırlar diye düşünüyoruz. Bizim talebimiz bu şekilde. Bağ-Kur’larını ve yanlarında çalışanların sigortalarını bu pandemi döneminde ödenmemesi gibi. Bu destekler olduğu zaman esnaflarımız da rahat nefes almış olacak. Bir çok esnaf arkadaşımız, kira ödüyor. Kira desteği beklentilerimiz de var. Ülkenin ekonomik durumuna baktığınız zaman, bir Almanya değiliz. Almanya’da da esnaf arkadaşlarımız var, onlara verilen destekleri duyuyoruz. Emin olun  bizimkinden 10 kat 20 kat daha fazla. Çünkü eksi enflasyonda gidiyorlar ve bütçeleri çok geniş. Kaç milyar euro bütçe ayırdılar bu işe, pandemi döneminde. Kapalı olan veya işleri azalan esnaflarımıza maddi destek verilmesi lazım. Şu anda da lazım. Çalışıp da evine ekmek götüremeyen esnaflarımız var. 

KÜÇÜK ESNAFA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETİ VERME ZORUNLULUĞU: OLACAK İŞ DEĞİL

50 kişinin altında eleman bulunduran işletmelerin iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verme zorunluluğu getirildi. Yaklaşık 1 milyon küçük esnafı ilgilendiren bu karar hakkında ne düşünüyorsunuz? 

50 kişinin üstüne biz ‘eyvallah’ dedik. Yanında bir kişi, iki kişi çalıştıran esnaflarımızın bu şekilde bir hekimle veya uzmanla sözleşme imzalaması, hele de böyle bir süreçte olacak iş değil. Kabul edilecek de bir şey değil. Zaten esnafın işi gücü yok, bir de bu şekilde hekimle ve uzmanla anlaşma yapacaksın. 20 kişinin üzerinde çalışanı olan iş yerinde bu zorunlu hale gelebilir. Hele ki şu süreçte, hiçbir esnafımızın bunu yaptığını düşünmüyorum. Biz bile yapmadık, yapmaya da gerek duymuyoruz. Çünkü kaldıracak ne ekonomimiz var ne psikolojimiz ne de zamanımız var. Bu ötelenecektir muhtemelen. Ciddi bir sıkıntı bu, bunu dile getirdiğiniz için ayrıca teşekkür ederim. Tüm Türkiye’yi ilgilendiren bir konu zaten. 

ANKARA'DA KORONA'DAN ÖLEN ESNAF YOK

Ticaret ve esnaflık biraz riskli bir grup. Belli gruplara, risk altındaki sektörlere düzenli olarak test yapılsın gibi bir isteğiniz var mı? Esnaflar arasında Korona’dan hayatını kaybeden oldu mu?

Berberler, kuaförler gibi bu tür halkla iç içe olan mesleklerde tabi ki test yapılması iyi olur. İleride zaten bir çok kurum ve kuruluşlar, bizler de dahil toplu test yaptıracağız. Bunun yapılması lazım. Bizim çevremizde hiç Koronavirüs’ten ölene rastlamadık. Zaten olsa, cenazesine katılma durumumuz olurdu. Ankara’da esnaflardan Koronavirüs’e yakalanıp da ölen ben hiç duymadım. 

ESNAFIN BORÇ YÜKÜ NE OLACAK?

Esnafın borç yükünü hafifletmek adına kredi ödemeleri ve icralar 3 ay ötelenmişti. İcra daireleri de açıldı. Esnaf ne yapacak? Esnafı büyük bir kriz mi bekliyor?

Pandemi sürecinden sonra icra davalarına bakan mahkemelerin, ticaret mahkemelerinin yükü çok ağır olacak diye düşünüyorum. Çünkü çok itilaflı konular var, kira ödemeleri başta olmak üzere. Bir de 3 ay süreyle ötelenen kredilerini en azından bu pandemi dönemi geçene kadar daha ötelenmesi lazım diye düşünüyorum. Esnaf iş yapmadığı için bu kredi borçlarını ve taksitleri ödeyemeyecek. 

ANKARA'NIN TAKSİ İHTİYACI VAR MI?

İstanbul’da taksilerle ilgili bir düzenleme gündeme geldi. Ek 5 bin taksi denildi. Ankara’nın böyle bir ihtiyacı var mı? Siz bu olaya nasıl bakıyorsunuz?

‘İstanbul’a 5 bin taksi kiralayacağız’ denildi. Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu böyle bir açıklama yaptı. Bu pandemi döneminde, İstanbul’un taksi ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Zamanlamasını yanlış buluyorum. Pandemi dönemi var; insanlar çok fazla taksiye binmiyor, turistler gelmiyor. Ankara’da zaten 7 bin 700 taksi var. Dünya genelinde şöyle standartlanıyor; her 1 milyon kişiye bin taksi olarak. Ankara 5,5 milyonsa bizim 2 bin 200 taksi fazlalığımız var bu hesaba göre. Taksi ihtiyacımızdan çok fazlalığımız var, dolaysıyla Ankara’nın böyle bir ihtiyacı yok. Yakın süreçte de olma ihtimali de yok gözüküyor. 


Yorum Gönder

Yorumlar