SERVİSÇİLER DERTLİ: "TEKERİMİZ DÖNSÜN, ARABALARIMIZ EVİMİZİN ÖNÜNDE YATMASIN İSTİYORUZ"

Ankara esnafının sorunlarının konuşulduğu tek program olan Esnaf İşi’nin yeni konuğu, Ankara Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Tuncay Elmadağlı.

Kanal Ankara’dan Rümeysa Teksan’ın sorularını yanıtlayan Elmadağlı, servisçilerin durumunu değerlendirdi. Servisçilerin, yasal bir düzenleme olmadığı için Koronavirüs döneminde yapılan yardımların çoğundan faydalanamadığını söyleyen Elmadağlı, okulların açılması gerektiğini belirterek bunun servisçilere maddi olmasa bile psikolojik bir destek sağlayacağının da altını çizdi. 

Elmadağlı’nın açıklamalarının tamamı şöyle: 

Koronavirüs salgını servis işletmecilerini nasıl etkiledi?

Koronavirüs salgınının en fazla etkilediği sektörlerden biri olduk. Türkiye genelinde 360 bin civarında servis işletmecimiz var. Bu Koronavirüs sürecinde 360 bin servis aracının çalışan sayısı, Türkiye geneli olarak baktığınızda 20-30 bin civarına geriledi.  Biz Ankara’da 7300 servis aracıyla hizmet etmekteyiz. Bu araçlarımızın ağırlıklı kısmı okul servis taşımacılığı yapanlardı. Bunun yanında personel taşımacılığı da yapıyorduk. 15 Mart’ta ilk kısıtlamalar gelmeye başladı ve okullarımızın da kapanmasıyla birlikte Ankara olarak, yaklaşık 4 bin aracımız boşa çıktı. Aradan geçen 5 aylık süreç içerisinde bu araçlarımız hiç kontak açmadı. 

Okulların açılmama durumu ya da online eğitime geçilmesi sizi nasıl etkiler?

Biz okulların açılacağına inanıyoruz. Kendimizi okullar açılacakmış gibi hazırladık. Eğer okullar açılmazsa, bu 5 aylık süreç daha da uzayacak. Zaten mağdur olan ve şu anda can çekişen bir grubumuz var. Okullar açılmazsa tamamen servisçi camiamız bitme noktasına gelecek ve yine bu senaryo üzerinden konuşursak; iki ay sonra icralar başlayacak geçim sıkıntısı had safhaya çıkacak. Biz artık psikolojik olarak servis taşımacılığının başlamasını ve okulların açılmasını istiyoruz. Para kazanmaktan geçtik, moralimiz düzelsin, tekerimiz dönsün, arabalarımız evimizin önünde yatmasın istiyoruz. Geçimimizi bir şekilde idame ettirmek adına, okulların mutlaka açılmasını bekliyoruz. 

Çocuklarımız şu an zaten dışarıdalar. Okullar, öğretmenlerimizin vasıtasıyla çocuklarımızın Koronavirüs’ten korunması adına daha etkili olacağını, dışarıda gezmesindense çocuklarımızın okulda daha güvende olacağını düşünüyoruz. Kötü senaryoyu düşünmüyoruz ve inşallah okullar açılacak diyoruz. 

"VELİLER ÇOCUKLARINI GÖNÜL RAHATLIĞIYLA SERVİSE BİNDİREBİLİR"

Devlet velilere seçme şansı bırakır ve ‘isteyen çocuğunu okula göndermesin’ derse ki, böyle bir seçeneğin de masada olduğu konuşuluyor.  Küçük çocuğu olan veliler de çocuklarını servise yazdırma konusunda endişeli.  Ne gibi önlemler aldınız? 

Biz Türkiye genelindeki oda başkanlarımızla, servis taşımacılığı yapan odalarımızla sürekli istişare halindeyiz. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Bu illetten kurtulmak için biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Ankara olarak baktığımızda, araçlarımız sürekli olarak dezenfekte edilmekte. Maske zaten kullanılıyor. Her servis bitiminde veya ara verildiğinde;  mutlaka aracın içerisinde bir paspas ya da el değen yerlerle alakalı dezenfekte işlemi yapmaktayız. Devletimizin bizden istediğinin çok daha üzerinde bütün tedbirleri alıyoruz. Velilerimiz gönül rahatlığıyla servis araçlarımıza çocuklarını bindirebilirler. 

Servislerle ilgili bir diğer konu da ücretler. Ücretler iade edilecek mi, edilmeyecek mi? Ne dersiniz?

Ücretlerle alakalı biz şunu söylemiştik, hatta bu yazılı olarak da iletildi. Bu sene ihalelerin yapılmaması, velilerin geçmiş senelerdeki servisçilerle karşılaşması ve karşılaştıklarında da iade edilmesi gereken ücretlerin iade edilmesi… Geçen sene fazla ücret ödenmişse, bu ücretlerin de bu seneye  sayılmasını söyledik. Servis araçlarımız yıllık bazda sözleşme yaptığı için, ücretleri peşin almamız gerekiyor. Bugüne kadar hiç peşin almadık, ‘9 eşit taksitte ödeyebilirsiniz’ dedik.  ‘Peşin ödemeniz halinde %10 indirimli ödeyebilirsiniz’ dedik.  Bu yıl gördük ki, pandemi sürecinde okullar kapandıktan sonra bizim bu iyi niyetli yaklaşımımız kimi velilerimizce yanlış anlaşıldı, kimi veliler de haklı olduğumuz kanaatine vardı.

"SERVİS ÜCRETLERİNİN BÜYÜK BİR KISMI İADE EDİLİYOR"

Yeni dönemde, velilerimize ücretlerinin büyük bir kısmı iade ediliyor. Bizim oda olarak görüşümüz de şu yönde olmuştu; belki çalışmadık mazot giderimiz olmadı ama araçlarımızın çoğunda şoförlerimiz vardı ve onları çıkaramadık, bağ-kur ödemelerimiz devam ediyor, açık değil ama muayeneleri yaptırmak zorundayız. Bir yıllık süre içerisinde velilerimizle yapmış olduğumuz sözleşmeye istinaden, aslında bu paraların tamamını alma hakkımız vardı. Servisçilerimize biz şunu söyledik, ‘mümkün olduğu kadar velilerimizi kırmayın’.  Orta bir yol bularak, hak etmediğimiz bir kısım varsa ‘mutlaka iade edin’ dedik. Bu yönde bugüne kadar bir sıkıntı da yaşamadık. İade edilmeyenler de bu sene çocukları devam edecekse onlara sayılıyor. 

Okullar haricinde, işletmelerin de servis hizmetlerini karşılıyorsunuz. Bazı işletmeler kapanmasalar bile sayı düşürdüler. Online çalışanlar oldu, ileride de tamamen buna yönelecek sektörler var. Bu sizi nasıl etkiledi? Buradaki durum nedir?

Pandemi süreci başladıktan sonra, devlet kurumlarımız dahil özel sektörde de gerçekleştirdi ama, Ankara’nın memur şehri olmasından ötürü bizi ilgilendiren kısmı daha çok devlet kurumlarıydı. Devlet kurumlarımız personel azaltmaya,evden çalışmaya dönünce 100 arabalık bir yerde 20 arabaya kadar düşen kurumlarımız oldu. Yarı yarıya düşen yerler oldu. Bunun yanında artan birkaç özel kurumlarımız da oldu. TAI gibi Aselsan gibi yerlerde de araç artırımına gidildi. Servis taşımacılığı sektörü ömründe hiç görmediği, bir daha da göremeyeceği bir sıkıntıda. Servis taşımacılığı konusunda gerek okullardan, gerekse kurumlardan büyük bir sıkıntı yaşadık. 

SERVİSÇİLER DESTEKLERDEN NE KADAR FAYDALANABİLDİ

Kısa çalışma ödeneği ya da ücretsiz izin desteğinden faydalanabildiniz mi? 

Kısa çalışma ödeneğinden servisçilerimiz neredeyse hiç faydalanamadılar. Şartlardan ötürü. İlk çıktığında bağ-kur kendi çalışanı için almamıştı sonra sigortalı çalışanlar girebildi. Orada da bir mağduriyet yaşandı. 25 bin TL’lik bir kredi verildi. Biz bunun faizsiz olmasını ve uzun vadeli olmasını istedik. Krediyi esnafın %70, %80’i çekti. Düşük faiz oranıyla çekildi. Bu tabi bizi mutlu etti ama bu bizim için ‘asprin tedavisi’ dediğimiz bir tedavi şekli oldu. 25 bin TL’leri harcadık, devletimiz dedi ki, ‘yedinci, sekizinci, dokuzuncu aylara gelen kredilerinizi faizli bir şekilde onuncu aydan itibaren tekrar yapılandırıyoruz’ faizli bir şekilde yapılandırıldı. Bunun dışında bir yardım görmedik. Toplu taşımacılık dediğimiz kesime, halk otobüsçülerine, minibüsçülere belediyeler vasıtasıyla devletimiz yardım yapılmasını sağladı. Ankara Büyükşehir Belediyesi, minibüsçülere ve otobüsçülere 3 aylık bir süre için Belediye Meclisinden karar çıkarttı ve ‘yardım edeceğiz’ dedi. Servisçilere bu anlamda yine bir şey olmadı. 

SERVİSÇİLERDEN BÜYÜKŞEHİR’E SİTEM: ‘TAKSİTLERİ ONLARIN OLSUN’

Bizim her yıl belediyeden almış olduğumuz belediye ruhsatı, vize işlemlerimiz var. Bunun bedeli de 530 TL. Belediyeye dedik ki, ‘bu ücreti bu yıl bizden almayın.’ Devlet bir şey yapamadı kanuna uymuyoruz, toplu taşımacılık sektörüne girmiyoruz. Belediye bir şey yapamadı, yapmak istese de yapamadı. ‘Ruhsat ücretleri alınmasın’ dedik. Büyükşehir Belediye Meclisinin bu haftaki oturumuna böyle bir gündem maddesi geldi. Şunu yazmışlar,’ dört eşir taksitle ödesinler’ demişler. Zaten bitmiş bir sektör, şu anda can çekine bir sektör. Bize de bu güzelliği yapabilmeleri gerekiyordu, 530 TL bir para ne devletimiz için ne  Büyükşehir için para olmamalıydı. Eğer o şekilde geçerse biz taksit de istemiyoruz. Taksitleri onların olsun. Biz o 530 TL’yi bir şekilde yatırırız. 

HER ŞEY OKULLARIN AÇILMASINA BAĞLI

İlerisi için, devletten ya da belediyelerden; gerek büyükşehir gerek ilçe belediyelerinden ne gibi destekler bekliyorsunuz. Ne olursa sizin için daha iyi olur?

Eğer okullar açılacak olursa, herhangi bir desteğe ihtiyacımız kalmayacak. Tekerimiz dönsün, para kazanmasında değiliz, evimizin geçimini devam ettirebilirsek bize bu anlamda yeterli. Eğer okullar açılmazsa kredilerimizle ilgili çok büyük sıkıntılarımız yaşanacak. Mutlaka tekrar desteğe ihtiyacımız olacak, özellikle okul taşımacılığı yapan araçlarımız olarak. Devletin mutlaka faizsiz kredi vererek, hayatını idame ettirmesini sağlaması gerekiyor servisçilerimizin. Bu yapılmadığı takdirde, aile faciaları dahi yaşanmaya başlanacak. Evinize akşam giderken bir kilo fasulye götüremiyorsanız o evde ne hanımla huzurunuz kalır ne çocuğunuzla huzur kalır. Biz bunları yaşamak istemiyoruz. Bugüne kadar kendi imkanlarımızla, birikimlerimizle buraya kadar geldik, borcu borçla kapattık tabii ki o krediler falan bittiği için. Bundan sonraki süreçte yaşama şansımız neredeyse kalmadı. Devletimiz bu arada bize mutlaka bir şeyler yapmalı. 

Şehir içi toplu taşımaya girmediğiniz ve belli şartları sağlayamadığınız için desteklerden faydalanamadığınız söylediniz, okulların açılmama ihtimalini de düşünürsek, sizin devletten düzenleme anlamında bir beklentiniz var mı? 

Kredilerimizin faizsiz bir şekilde ötelenmesi gerekiyor. Bu kişilerin hayatını idame ettirebilmeleri için nakit faizsiz bir desteğe ihtiyaçları var. Toplu taşımacılık sistemi içerisine alınmamız, yardım yapılacakların içerisine mutlaka alınmamız… Özel servis aracı ibaresi, özel toplu taşıma aracı olsa ki bugün Ankara’da özel toplu taşıma araçlarına destek verilebildi. Biz de bu statüye sahip olan şartların içerisinde, kanuni biz düzenlemeyle girersek bu bizi çok daha fazla mutlu eder. Bundan sonraki süreçte bu tür durumlar başımıza geldiği zaman, biz de biliriz ki; devletimiz bize de yardım yapabilecek, belediyelerimiz devletimizin vasıtasıyla bizlere yardım yapabilecek. 

ESNAF BORCU BORÇLA KAPATIYOR

Servisçilerin genel ekonomik durumu şu anda nedir? İcralık olan, malına mülküne el konulan, borçların altında ezilen esnaf var mı? 

Son bir ay içerisinde alım-satım çok yükseldi. Çalışmayan bir araç, gelir getiremeyen bir araç, esnaf aracını satıp borcunu kapatmaya çalışıyor. Şu ana kadar kendi yağıyla kendi kavrulmaya çalıştı. Bundan sonraki süreçte, servisçilerin durumu iç açıcı olmayacak. Son bir ay içerisinde 7 bin araçtan yaklaşık 50 araç alım-satım gördü ki, ucuz bir şekilde verip geçiyor. Çünkü icra dairesi tepesine çöktükten sonra zaten para etmiyor. Bu iş düzelmezse, okullar açılmaz ya da daha kötüye giderse mutlaka icra daireleri mallarımıza çökmeye başlayacak. Bunun başında da bankalar gelecek.  Kaldı ki bankalar, sayın cumhurbaşkanımızın o kadar telkinine ‘yardımcı olun, destek olun’ demelerine rağmen yapılandırmaları çok yüksek faizlerle yaptılar. Sadece Halkbank ticari olmayan kredilere yaptığı yardımlar. Özel bankalar, sizin 10 liralık borcunuza çok afaki rakamlarla faiz koyarak ötelemeye çalıştılar. Gidişatımız hiç iyi olmaz. Bunlarla alakalı mutlaka servisçilerin yardım görmesi lazım. Süreç lehimize değil ama aleyhimize de olmaması gerekiyor. Devletimizin bir düzenleme yapması durumunda biz çok mutlu oluruz. 


Yorum Gönder

Yorumlar